"Doğruluk niyetle olur, ifade ile değil. Çünkü ifadeler niyetleri örter."
"İnsanlar bir sabah uyanıp kendilerinin ve başkalarının adlarını unutsalar onlara ne olurdu acaba, bir bilsem! Kayıtların yok olmasıyla hayatları da yok olmaz mı? Çünkü onların herbiri hayat ve anlamı için değil, adı için ve adıyla yaşar. İnsanoğlu, adını kayıtlardan silersen hayattan da silindiğini zanneder."
"Sessizlik."
"Bedenin kanaat getirmesi fazilet, ruhun kanaat getirmesi suç."
"Ben ve zaman birer suvari ve atız. Ne o beni geçiyor ne de ben onu. Süvari ve at olmadan nasıl hedefe ulaşılabiliriz? Zamanla yarışanlara çok acıyorum."
"Gururunda öyle direnkin ki kendini bütün ayıplardan uzak ve kalbini de fesat taşıyan bütün mikroplardan arınmış sandın."
"İnsanlar en çok kafeslerinden kaçıp kendilerinden daha uzakta uçan birini görmekten nefret ederler. Ve yine onları hiçbir şey o insanın şuurunu kaybedip yenilmesi veya kafesine geri dönmek zorunda kalmasından daha fazla sevindiremez. İşte bu yüzden engebelerle dolu o yolda, olgunluk isteyene daha ilk tökezleyişinde küfrederler."
Kendini Arayan Adam Arkaş'ın Günlüğü- Mihail Nuayme
Kaknüs Yayınları-139 syf.
(Kısa bir roman olması ve romanla ilgili söylenecek küçük bir ipucunun, kitabı okumayanlar için spoiler etkisi yaratması dolayısı ile bu küçük alıntıların yeterli olacağını düşünüyorum).
Kitabı tavsiye eden Nergihan'a teşekkürle...
İnsan ve yalnızlığı üzerine okuduğum en güzel kitaplardan biridir.
YanıtlaSilBir alıntı da ben yapayım:
"Özgürlüksüz hayat olmaz mı?
Ölüm olur."