Okumayı bitirdiğimde ikinci kez
okumaya karar verdiğim nadir kitaplardan, Karakter Aşınması. Yaşam öyküleriyle,
tarihle, fabrika imgeleriyle kapitalizm ve karakter üzerine yapılmış
tartışmalarla; kapitalizmin evrimini ve bu değişikliğin insan yaşamına, değerlerine,
karakterine yaptığı etkiyi tartışıyor Richard Sennet.
Genelde okuduğum kitapların altı
çizili satırlarını paylaşmayı, kitap hakkında fikir vermesi açısından iyi bir
yöntem sayarım ancak bu kitaptan alıntılar paylaşmayacağım. Altı çizilmiş her
bir satır bir önceki satırla ya da bir önceki anlatılmış yaşam öyküsüyle
bağlantılı, yahut bir sonraki yaşam öyküsüne bir bakış kazandıracak ek bilgi
niteliğinde çünkü. Alıntılanacak satırların burada sergileyeceği yalın hal,
kitap hakkında vermesi gereken fikri vermeyebilir. Bu açıdan bütüncül bir
kitap, onu parçalara ayırarak okumak imkansız.
Richarde Sennett, karakteri
oluşturan öğelerin; ekonomiden ve iş hayatının işleyişinden bağımsız olgular olmadığını söyleyerek, eski kapitalizm ile esnekliğe evrilen
yeni kapitalizmin insan karakterine, komşuluk ilişkilerine, aile hayatına
yansımasını işliyor kitabında. Kitap hakkında daha ayrıntılı bilgi almak
isterseniz; Marmara Üniversitesi Din Psikolojisi anabilim dalında yüksek
lisans yapan öğrencilerin Modern Psikiyati dersi hocası Prof. Kemal Sayar'ın
gözetiminde hazırladıkları konu ve kitap sunumlarının yer aldığı bir blogu incelemenizi
ve kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
Kitabın arka kapağında yer alan
tanıtım yazısı ise şöyle:
Yeni ekonomik düzenin büyülü
sözcüğü "değişim"in doğası nedir, insanlara nasıl yansıyor? Her zaman
kısa vadeye endeksli bir ekonomide kişi nasıl kalıcı değer ve hedeflere sahip
olabilir? Her an parçalanan veya sürekli yeniden yapılanan kurumlarda, kişi
kendi kimliğini ve yaşam öyküsünü nasıl oluşturabilir?
Küreselleşme olgusunu makro düzeyde inceleyen birçok kitap yayımlandığı halde,
bu sürecin mikro düzeyi, insan karakteri üzerindeki etkileri pek az incelendi.
Richard Sennett, Karakter Aşınması'nda bunu yapıyor. Ona göre sermayenin,
günümüz ekonomisinin bütün dünyaya yayılmış dalgalı denizlerinde "hızlı
kar"ın dışında bir başka amacı yok; şirketlerini piyasadaki anlık
değişimlere müdahale edecek biçimde esnekleştirip, yeniden yapılandırıyor.
Kişilerden sürekli kendisini yenilemesini, seyyar olmasını, risk almasını,
rekabet becerisini geliştirerek yırtıcı bir karakter edinmesini, takım
çalışmasında uyumlu olmasını bekliyor. Ancak eski kapitalizmin rutin ve monoton
yapısına karşı savunulan bu politikaya yakından bakıldığı zaman sadece eski
iktidar yapılarının rengini değiştirdiği görülüyor. Çalışanlar için esnekliğin
anlamı ise yaşam boyu iş güvencesinin yok olması; sürekli iş ve şehir
değiştererek yön duygusunu yitirmek; istikrarlı işlerin yerini geçici projelere
bırakması ve bir işten diğerine, dünden yarına sürüklenen yaşam
parçacıklarından beslenen, rekabetin körüklediği "güvensizlik" ve
"kayıtsızlık" duygusu... Ve bir de karakter aşınması... Oysa insan
karakteri, duygusal deneyimlerimizin uzun vadeli olması ve başkalarıyla
girdiğimiz ilişkilere yüklediğimiz etik değerler üzerinden gelişir. Karakter,
içsel bütünlük, ilişkilerde karşılıklı bağlılık ve uzun vadeli bir hedef için
çaba harcamak biçiminde kendini gösterir. Yeni kapitalizm ise güvenmeyi,
bağlanmayı ve uzun vadeli planlar yapmayı karlı bulmaz, reddeder.
Sennett Karakter Aşınması'nda gelişmiş bilgisayarlarla üretilen ekmeğin
kalitesinden çok, ekmeği yiyenlerin hayatına bakıyor ve soruyor: "Bu
sistem insanın yaşamına değer ve anlam katıyor mu?" Ve ekliyor
"değişim, kitlesel ayaklanmalarda değil, ihtiyaçlarını birbirleriyle
paylaşan insanların arasında, toprakta yeşerir. İnsanları birbirleri için
kaygılanmaz hale getiren bir rejimin, meşruiyetini uzun süre koruyamayacağından
eminim."